Damar hastalıkları, 3 farklı başlık altında değerlendirilir. Bunlar periferik damar hastalığı, koroner damar hastalığı, beyin damar hastalıklarıdır.
Periferik damar hastalığı (PDH), damar sertliğine bağlı olarak vücudumuzdaki kalp dışındaki atardamar sisteminde gelişen daralma ve tıkanıklıklar sonucunda oluşur. Bu hastalıkta, damar duvarlarında kireç ve yağ tabakaları birikimi ile damarın iç boşluğunu önce daralır, sonra hastalığın ilerlemesi ile tamamen tıkanıklık meydana gelir.
En sık bacak damarlarında görülür. Bununla birlikte şah damarları (karotis arter), kol damarları ve iç organ damarlarında da bu hastalık görülebilir.
Genelde orta ve ileri yaşlarda görülmesine karşın son zamanlarda genç yaş grubu hastalarda da karşımıza çıkabilmektedir. Erkeklerde yaklaşık 5 kat daha fazla görülmektedir. Periferik damar hastalığı risk faktörleri şu şekilde sıralanabilir;
Değiştirilemeyen Periferik Damar Hastalığı Risk Faktörleri
Periferik damar hastalığı belirtileri arasnda olan ağrı, genellikle hastalığın başlangıcında herhangi bir belirtiye rastlanılmaz. Ancak ilerleyici bir hastalık olan periferik damar tıkanıklığı, daha sonraları yürüme esnasında bacak ağrısına neden olur. Kramp tarzı ağrılardır. Yürüme sonlandırılınca geçer. İleri evre hastalıklarda istirahat sırasında da ağrılar oluşur.
Fiziki Muayene: Periferik damar hastalığı tanısında fiziki muayene ilk basamaktır. Birçok hastalık (bel fıtığı, siyatik, anevrizmalar, toplardamar yetmezlik ve tıkanıklıkları, tümörler, bacaklara pıhtı atması vs.) atardamar hastalığıyla karışabilir. İyi bir damar muayenesi, yüksek oranda atardamar hastalığının tanısını koydurur. Kol ve bacaklardaki nabız atımları incelenir. Kol ile ayak basınçları arasındaki oran değerlendirilir. Fizik muayenede şüpheli durum varsa görüntüleme yöntemlerine başvurmak gerekir.
Doppler Ultrasonografi: Atardamarlara yönelik doppler ultrasonografi ile hastalığın durumu ve yaygınlığı, etkilenen damarlar ile ilgili yaklaşık bulgular elde edilmesine olanak tanır. Ciddi bir damar sertliği tespit edilirse daha ileri tetkiklere ihtiyaç vardır.
MR veya BT angiografi: Darlıkların yeri ve derecesi objektif olarak belirlenebilir ve 3 boyutlu anatomik özellikler saptanabilir.
Periferik angiografi (DSA): Bu işlem ile hem tanı konabilir hem de tedavi gerektiren durumlarda balon, stent veya diğer işlemlerin yapılması mümkündür.
Periferik damar hastalıklarında tedaviye; hastalığın evresine, oluşan darlığın derecesine, hastanın genel durumuna, şikayetlerin ağırlığına, yarattığı beslenme bozukluğunun şiddetine, hastanın sosyal beklentisine göre karar verilmektedir.
Tıbbi Tedavi
Çok ileri olmayan darlıklarda, şikayeti olmayan hastalarda, cerrahi tedaviyi kaldıramayacağı düşünülen veya diğer tedavi seçeneklerine uygun olmayan hastalarda tercih edilir. Tedavinin amacı şikayetleri iyileştirmek ve daha ileri evreye geçmesini engellemektir.
Yürüme mesafesini artırmak için halen egzersiz terapisi ve ilaç tedavisi olmak üzere iki strateji kullanılmaktadır. Genellikle egzersiz 30-60 dakikalık süreli haftada en az 3 gündür. Sigaranın bırakılması çok önemlidir. İlaç tedavisi hastanın durumuna göre damar genişletici ve kan sulandırıcı ilaçlar, lipit düşürücü ilaçlardan oluşur.
Endovasküler Tedavi
Damarda oluşmuş darlık veya tıkanıklığın angiografik yöntemlerle açılmasıdır. Damar cerrahisiyle karşılaştırıldığında daha az riskli olup başarısızlık durumunda kullanılmak üzere cerrahi seçenek muhafaza edilmektedir. Balon ile açma, damar stentlemesi ve ateroktemi gibi tedaviler yüksek başarı ile yapılmaktadır.
Cerrahi Tedavi
Kritik darlığı veya tıkanıklığı olan, angiografik yöntemlerle açılması uygun olmayan hastalarda yapılan bypass cerrahisidir. Bu cerrahide kan, alternatif yeni bir yol aracılığı ile, tıkanıklığın ötesine götürülmektedir. Köprüleme amacıyla hastanın kendi toplardamarı veya yapay bir damar kullanılmaktadır. Yaygın nekroz, kangren ve geri dönüşsüz bacak iskemisinde ise ampütasyon tedavisi uygulanmaktadır.
Uzun Dönemde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Hastalığın oluşumuna sebep olan değiştirilebilir her türlü risk faktörünün ortadan kaldırması gerekmektedir:
Bütün bunlarla beraber periferik damar hastalığı olan hastalar, ilaçlarını düzenli kullanmalı ve kontrollerini belirli aralıklarla yaptırmalıdırlar.
1970 yılında Çanakkale’de doğan Doç. Dr. Özer Kandemir, 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. 2000 yılında Uzmanlığını alarak Bayındır Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniğinde uzman doktor olarak çalışmaya başladı. 2010 yılında Doçent Dr. Ünvanını alarak Bayındır Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniğinde “Senior Doktor” olarak görev yaptı. 2023 yılından itibaren Etlik Şehir Hastanesinde görev yapmaktadır.
Copyright 2022 – Tüm Hakları Saklıdır.
Tasarım; ULTRA DİJİTAL